Bu yazıda benim heyecanıma yıllardır ilham kaynağı olan bir hocamın öyküsünü paylaşacağım. Tıp fakültesinden anatomi anabilim dalı öğretim üyesi Dural Kadıoğlu bende en fazla iz bırakan isimlerden birisi olmuştur. Öykünün okunduğu gün Dönem 3 amfisinin (o zamanki) hali ve okunma sebebi çok açık bir şekilde hatırımda; bir tek tarihi hatırlayamıyorum..
Ben de hocamın açtığı yoldan giderek akademisyen oldum. Onun kadar başarılı olamasam da onu örnek almaya çalıştım. Aradan nereden baksanız 27-28 yıl geçti. Bununla birlikte içinde bulunduğumuz akademide bu öykünün o gün anlatılmasına neden olan sorunları halen çözememiş olmanın ağır yükünü de omuzlarımda hissediyorum. Hocam bu sayfayı görebilecek olursa söylemek istediğimi anlayacaktır diye düşünüyorum...
Şimdilerde nerede bilmiyorum ancak bana öğrettikleri beynimdeki hücrelerin içinde halen benimle birlikte yaşıyor. Kendisine teşekkür ediyorum.
(Not: Sayın Hocam, öykünüzü izin almadan paylaşıyorum. Ancak bu öykünün mümkün olduğunca insana ulaşması gerektiğini düşünerek, eğer ulaşabilseydim izin vereceğinizi de tahmin ederek, affınıza sığınıyorum.)
Bu arada öykü "Yaşama Dokunmak" isimli kitaptan alınmıştır. 1996 yılında basılan kitabın yeni baskısını göremedim. Kitabı arayıp bulmanızı ve diğer öyküleri de okumanızı tavsiye ederim...
Yorumlar
Yorum Gönder