ÖMER HAYYAM (1048-1131)
Kendisi hakkındaki bilgimiz çok güçlü değildir. Nişabur doğumludur. Baba adı İbrahim olup tahmini olarak 1040 ile 1130 lar arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Doğuda şairliği ile bilinirken, astronom, matematikçi ve filozoftur. Çadırcı anlamına gelen Hayyam takma adını kullanmıştır. Hayyam'ın ismi ile anıla gelen Rubai geleneğinde günümüze gelen dörtlüklerin ne kadarı gerçekten ona aittir tam olarak bilinememektedir.
Bu sayfada ben Hayyam'dan etkilendiğim söz ve Rubaileri paylaşacağım...
"Bilim adamlarının nasıl yıkıma uğrayarak bir avuç kaldıklarına tanıklık ettik; onların sayıları ne kadar azaldıysa acılarımız da o kadar büyüdü. Onların, içinde bulundukları durum karşısında hayatlarını sadece ve sadece bilime hasretmeleri konusunda sorumlulukları vardır. Ancak günümüzde aydın geçinenlerin büyük çoğunluğu hakikati yalanla örtbas ederek ve ellerindeki bilgiyi sadece küçük ve maddi çıkarlar için kullanarak görünüşte aydın olmaktan öteye geçemiyorlar. Gerçek anlamda bilgiye ulaşma ve hakikati elde etmeyi aşk derecesinde amaç haline getirmiş; kibri ve yalanı kendisinden uzak tutan; aldatıcı ve göz boyayan görüntüye kapılmayan herhangi birine rastladıklarında da onu hemen karalamaya başlıyor ve onunla alay ediyorlar." -Sadık Usta. Dünyayı Değiştiren Düşünürler V.Cilt:333)
RUBAİLERDEN SEÇEBİLDİKLERİM
Ne bilginler geldi, neler buldular!
Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar.
Hangisi yarıp geçti bu karanlığı?
Birer masal söyleyip uyuyakaldılar.
---
Dünya üç beş bilgisizin elinde;
Onlarca her bilgi kendilerinde.
Üzülme, eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana kötü demelerinde.
---
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem?
---
Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.
---
Bir varlık denizi nerden gelmiş bilen yok
Öyle bir inci ki bu büyük sır delen yok
Herkes aklına geleni söylemiş durmuş
İşin kaynağına giden yolu bulan yok *
---
Softa fahişeye demiş ki: Utanmaz kadın
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim. Ya sen!
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın? *
---
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimselerin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin... *
---
Kaynaklar:
Sadık Usta. Şair ve Matematikçi. Ömer Hayyam. Epsilon Yayınevi, İstanbul.2020.
Sadık Usta. Dünyayı Değiştiren Düşünürler V.Cilt, Kafka yayınevi, İstanbul, 2019.
M.Bedri Gültekin. Dünün ve Bugünün Gericileriyle Savaşan Materyalist Ömer Hayyam. Bilim ve Ütopya Dergisi. 2014;20(241):4-18.
Sadık Usta. Şair ve Matematikçi. Ömer Hayyam. Epsilon Yayınevi, İstanbul.2020.
Sadık Usta. Dünyayı Değiştiren Düşünürler V.Cilt, Kafka yayınevi, İstanbul, 2019.
M.Bedri Gültekin. Dünün ve Bugünün Gericileriyle Savaşan Materyalist Ömer Hayyam. Bilim ve Ütopya Dergisi. 2014;20(241):4-18.
Ömer Hayyam. Rubailer-Dörtlükler- (Çev:Sabahattin Eyüboğlu). Türkiye İş Bankası yayınları, İstanbul,2017.
* S.Frederick Starr. Kayıp Aydınlanma. Arap fetihlerinden Timur'a Orta Asya'nın Altın Çağı. (Çev: yusuf Selman İnanç). Kronik Yayınları. İstanbul, 2019.
Yorumlar