AFFORİZMALARIM

"Aslında dünya üzerinde yaşayan her insan yalanlar söyler!

Farklı olarak, bilim insanı bilerek hatta isteyerek yalan söyler.

Bilerek yalan söyleyebilmek bilim yapabilmenin ve hakikate yaklaşmanın yegane yoludur.

O yüzden bilim insanlarına daha fazla güvenmemiz gerekmektedir." 21.03.2021

---

"Tanrı'ya ulaşmak istiyorsan inanman yeterli, dünyayı açıklamak istiyorsan gözlemlemen gerekli.

İnsanları yönetmek istiyorsan inandıkları Tanrı'ya ulaşman gerekiyor.

İnsanlara Tanrı adına bir şey söylersen canlarını bile alabilirsin.

Dünya üzerinde asıl olan da bu değil mi?" 29.11.2020

---

"Sadece yaşam mücadelesi yapanlar hakikat yoluna çıkamazlar.... 29.10.2020

---

"Nezaket kuralları bir toplumun birlikte yaşayabilmesi için en önemli koşullar arasındadır. 

Öte yandan nezaket kuralları ancak hakikat ve doğrulukla birlikte yürütülebilir. 

Yalanların hakim olduğu bir ortamda nezaket kuralları geçerliliğini yitirir. 

Zira, ilk ve en önemli şart koşullardan bağımsız olarak hakikatin varlığıdır. 

Bu şart yerine getirilmediğinde diğer kurallar önemsiz hale gelir... 17.10.2020

---

"Bilimsel düşünme olguya, inanç ise iknaya dayanır.

Olgu duyusal gözleme, ikna ise imgelemde üretilen kurguya dayanır." 01.10.2021

---

"Dini ya da laik olan tüm inanç sistemlerinin hakikatini görmek istiyorsanız onlara iktidar gücünü verin. 

Binlerce yıllık insanlık deneyimi, henüz iktidar gücünün ahlaki yozlaşması 

karşısında  söylemlerindeki idealleri pratik hayata taşıyabilen bir inanç

 sistemi görememiştir. ." 11.12.2021

---

Düşünce her zaman yerleşik ve sağduyuya uygun olan dogmalara eleştirel pencereden bakarak yaklaşır. Sağduyu toplumun çelişkilere rağmen bir arada durmasını sağlarken, düşünce bu çelişkileri sorgulayarak bölünmeye yol açar.

VIII. yüzyılda önce Basra sonra Bağdat’ta ortaya çıkan bir grup aykırı adam henüz yerleşik düzene geçmiş olan dinin Tanrı anlayışını akılsal yöntemlerle sorgulamaya giriştiler. Bu sorgulama kısa bir süre içinde dini hakikatin zemininde aklı ve geleneği yerleştiren bir çatışmaya dönüştü. Çatışma Halife Me’mun’un elinde siyasi bir linç kampanyasına dönünce uzun vadede kaybeden akıl oldu. Çatışmanın alevleri söndüğü vakit inanç alanın etrafına duvar örülmüş, aklın hiçbir engel tanımaması gerektiğini savunanların önüne kırmızı çizgiler çekilmiş ve fikirler dünyasında halifeliğin gücü tamamıyla yok edilmiştir.

Takibinde gelenekselci cephe risk almadı; İslam dinin hâkim olduğu coğrafyada tomurcuklanmakta olan felsefe çiçeğini açmadan kuruttu…

17.05.2022


---

Yorumlar